Küresel atmosferik nem oranı 2024'te rekor seviyeye ulaştı.

Atmosferdeki toplam su buharı miktarı 2024 yılında, 1991-2020 ortalamasının yüzde 4,9 üzerinde arttı.

Bu nedenle ani ve yoğun daha fazla yağmur yağabilir ve sel felaketleri yaşanabilir.

Bu yüzden yağmur suyunun hasat edilmesi şarttır. 

Küresel yağmur suyu hasadı pazarı büyüklüğü 2024 yılında 1.608,99 milyon ABD doları olarak değerlendirildi.

Yağmur suyu hasat edilerek, suyun verimli kullanılması sağlanabilir.

Bir damla yağmur suyunun kanalizasyon suyu ile kirlenmesi önlenebilir.

Yağmur suyu hasadı ile sağanak yağışlarda sel oluşması minimize edilebilir. 

Yağmur suyu hasadı, su kıtlığının hayatımızda önemli bir yer tuttuğu günümüz toplumunda yeniden ilgi gören eski bir uygulamadır.

Yağmur suyu hasadı, şu anda sel ve kuraklık riskini azaltmak için kullanılan eski bir uygulamadır.

Yağmur suyu hasadı, yağmur suyunu daha sonra kullanmak üzere toplama ve depolama işlemidir.

Kuraklığa ve su kıtlığını dur demek ve sürdürülebilir su kaynaklarına ulaşmak için yağmur suyu hasat edilmeli.

Japonlar yağmur suyuna Gök Suyu diyorlar. 

Japonya'daki ortalama yıllık toplam yağış 640 milyar metreküp ve buharlaşma 230 milyar merteküptür ve geriye 410 milyar merteküp potansiyel su kaynağı kalmaktadır.

Bu potansiyelin 54,9 milyar merteküp'ü tarımda kullanılmaktadır.

Yeraltı suyu, 3,3 milyar merteküp'lük tarım suyuna katkıda bulunmaktadır.

Japonya’da konut sektöründe yağmur suyu hasadı hızla gelişiyor. 

Japonya’da pazar hem gereklilik hem de kendi kendine yeterli olma arzusu tarafından yönlendiriliyor; bireyler ve işletmeler su tüketimini azaltmayı, kamu hizmetleri maliyetlerini düşürmeyi ve su kaynaklarını daha etkili bir şekilde yönetmeyi hedefliyor.

Dahası, iklim değişikliği ve su yönetimi konusunda artan kamu bilinci, bu sistemlere olan talebi artırıyor.

Japonya'daki endüstriler de konutlarda yağmur suyu toplama sistemlerine olan talebi artırmada önemli bir rol oynuyor.

Su yoğun endüstriler, yağmur suyu toplama, belediye kaynaklarına olan bağımlılıklarını en aza indirmelerine yardımcı olan uygulanabilir bir çözüm sunuyor.

Birçok şirket sürdürülebilirlik girişimlerini geliştirmek için yağmur suyu toplama ve arıtma teknolojilerine yatırım yapıyor.

Avustralya İstatistik Bürosu’nun (ABS) yaptığı bir araştırmaya göre, yaklaşık 1,7 milyon hanede yağmur suyu tankları bulunmakta ve bu tanklar, evlerin yıllık su kullanımının yaklaşık yüzde 8’ine eşdeğer olan 591 litre su sağlamaktadır.

Avrupa’da yağmur suyu hasadı yeterince gelişmemiştir. Avusturya, Danimarka ve İsviçre'de daha popüler hale gelmiştir.

Almanya’da inşa edilen yeni binaların neredeyse üçte biri yağmur suyu toplama sistemleriyle donatılmıştır.

Almanya'da 1,8 milyondan fazla hane yağmur suyu hasadı kullanıyor ve bu da onu Avrupa'da lider yapıyor.

İspanya, yeni binalarda yağmur suyu kullanımını teşvik eden bir sübvansiyon programı başlatmıştır.

Şiddetli kuraklığın ve su kıtlığının etkili olacağı ülkemizde yağmur suyu hasadı uygulaması zorunlu olmalı.

Sürdürülebilir şehirleşme için yeni yapılan binalardan başlayarak yağmur suyu hasadı zorunlu olmalı.

Yüzeysel su kaynakları aşırı su kullanımının ve sıcak havalarda buharlaşmanın baskısı altında ve yeraltı suları daha derinlere doğru sürekli çekiliyor. 

Her damla su değerlidir. 

Türkiye’de yağışlar, normaline göre yüzde 33, geçen yıla göre ise yüzde 38 azaldı.

Bu oranlarla birlikte 2025 su yılı, Türkiye'de son 65 yılın en düşük yağış seviyesinin görüldüğü dönem oldu.

Bölgelere göre yağış durumu: 

• Marmara: 328.3 mm (normale göre yüzde 27, geçen yıla göre yüzde 37 azalma)
• Ege: 283.3 mm (normale göre yüzde 35, geçen yıla göre yüzde 27 azalma)
• Akdeniz: 303.6 mm (normale göre yüzde 41, geçen yıla göre yüzde 34 azalma)
• İç Anadolu: 120.6 mm (normale göre yüzde 48, geçen yıla göre yüzde 44 azalma)
• Karadeniz: 393.8 mm (normale yakın, geçen yıla göre yüzde 8 azalma)
• Doğu Anadolu: 203.0 mm (normale göre yüzde 38, geçen yıla göre yüzde 55 azalma)
• Güneydoğu Anadolu: 178.5 mm (normale göre yüzde 57, geçen yıla göre yüzde 65 azalma)

İstanbul yüzölçümünün yüzde 56’ı beton ve asfalt yığını; yağmur suyu toprakla buluşamıyor.

Kentsel nüfus genişledikçe ve geçirimsiz yüzeyler arttıkça, bu sistemler sıklıkla aşırı yüklenmektedir ve bu da su baskınlarına ve su hasarına yol açmaktadır.

Seralarda, tarlalarda, çiftliklerde, park-bahçelerde, AVM’lerde, açık otoparklarda, OSB’lerde, küçük sanayi sitelerinde, sitelerde, kampüslerde, stadyumlarda, gökdelenlerde, finans merkezinde, otellerde, tatil köylerinde ve yolların şevlerinde yağmur suyu hasat edilerek yağmur suyu tarım alanlarında ve çiftliklerde, seralarda ve park-bahçelerde sulama suyu ve hayvanlar için içme suyu, OSB’ler ve küçük sanayi siteleri gibi sanayilerde soğutma, yıkama ve kullanma suyu, AVM’lerde, havayollarında, otoparklarda ve sitelerde temizlik suyu, yıkama suyu ve yüzme havuzu suyu ve yangın söndürme suyu kullanılabilir. Şehirlerdeki ağaçlar yağmur suyu ile sulanabilir. 
 

Şekil 1. Sera çatılarında yağmur suyu hasadı

Şekil 2. Park-bahçelerde ve evlerin (yani binaların) çatılarında yağmur suyu hasadı

Küresel ısınmanın etkisiyle ani ve yoğun yağış rejiminde ciddi değişimler olacaktır.

Bu yüzden şehirlerde bazı bölgeleri sünger bölge haline dönüştürülmesi gerekir.

Çatılara düşen her damla yağmur suyu hasat edilebilir.  

Yağmur suyu hasadı, yağmur suyunu korumak, geleneksel su kaynaklarına bağımlılığı azaltmak ve daha sürdürülebilir yol izlemek için mükemmel bir yoldur.

İster çevresel etkiyi azaltmak ister daha bağımsız yaşamak için şebekeden bağımsız yaşıyor olun, bir yağmur suyu toplama sistemi kurmak pratik ve ekonomik bir adımdır. Ancak dikkate alınması gereken farklı bileşenler ve mevcut çeşitli filtreleme yöntemleri ile her şeyin birlikte nasıl çalıştığını ve ihtiyaçlarınız için doğru filtrelemeyi nasıl seçeceğinizi anlamak önemlidir.

1. Çatılarda yağmur suyu hasat sisteminin çekirdek bileşenleri

• Çatı alanı: Yağmur suyu için birincil koleksiyon yüzeyi.
• Oluk: Çatıdan sağanak yağmur suyu kanalları.
• İniş borusu (Downspout): Yağmur suyunu oluktan depolama deposuna yönlendiriyor.
• Filtre: Yağmur suyundaki enkaz ve kirleri giderir.
• Depolama tankı: Mağazalar yağmur suyunu topladı
• Pompa: Depo deposundaki suyu dağıtmak üzere pompalar.
• Dağıtım sistemi: Tuvalet, çamaşır makinesi, bahçe gibi çeşitli kullanım noktalarına su ulaştırır.
• Taşma: Depo doluyken fazla suyu serbest bırakır.

Bir yağmur suyu hasat sistemi, suyu yakalamak, depolamak ve filtrelemek için birlikte çalışan birkaç temel bileşenden oluşur.

İşte en önemli parçalara genel bir bakış:

• Toplama alanı (çatı), Toplama alanı genellikle evin veya yakındaki bir yapının çatısıdır. Yağmur suyunun ilk düştüğü ve hasat edilme yolculuğuna başladığı yüzeydir. Çatının boyutu ve malzemesi ne kadar su toplayabileceğinizi belirlemede kritik öneme sahiptir. Metal veya kiremit gibi malzemelere sahip daha büyük çatılar idealdir. Çünkü suyun sisteme sorunsuz bir şekilde akmasına yardımcı olurlar. Asfalt çatılar da kullanılabilir ancak kiremitlerden kaynaklanan potansiyel kimyasallar nedeniyle ekstra filtreleme gerektirebilir. İpucu: Toplayabileceğiniz yağmur suyu miktarını tahmin etmek için çatınızın alanını hesaplayın. Temel kural, 1.000 metrekarelik bir çatıda 1 inç (2,54 cm) yağmurun yaklaşık 600 galon (2 bin 271 litre) su sağlayabileceğidir. Bu miktar bölgesel yağış miktarına bağlı olarak değişir.  
   
• Oluklar ve iniş boruları, Oluklar yağmur suyunun ilk temas noktasıdır. Oluklar ve iniş boruları, yağmur suyunun toplama alanından depolama sisteminize yönlendirilmesinden sorumludur. Bakımı iyi yapılmış oluklar suyun düzgün bir şekilde akmasını sağlar ve yaprak, dal ve kir gibi döküntülerin sisteme girmesini önler. Sisteminizi tıkayabilecek yaprak ve dalları dışarıda tutmak için oluk koruyucuları veya ağları takmak iyi bir fikirdir. İpucu: Doğru su akışını sağlamak ve kirlenme olasılığını azaltmak için özellikle fırtınadan sonra oluklar düzenli olarak temizlenmeli.
  
  Oluk koruyucuları takılmalı: Oluk koruyucuları, yağmur suyunun akmasına izin verirken daha büyük parçacıkları engelleyerek sisteme giren döküntü miktarını azaltabilir.
   
• İlk sifon yönlendiricisi, ilk sifon yönlendiricisi, herhangi bir yağmur suyu toplama sisteminin önemli olmazsa olmaz bir bileşenidir. Genellikle çatınızdan en fazla kalıntı, kuş pisliği, böcekler, toz ve polen gibi kirleticileri içeren yağmur suyunun ilk akışını depolama tankınızdan uzağa yönlendirilir. Suyun ilk kısmı dışarı atıldıktan sonra, daha temiz yağmur suyu depolama tankına yönlendirilir. İpucu: İlk 4-5 litre kirli suyu serbest bırakabilen ve her yağmur olayından sonra kendini sıfırlayabilen otomatik bir ilk yıkama yönlendiricisi takılmalı. İyi çalışmasını sağlamak için yön değiştiriciyi düzenli olarak boşaltılmalı ve temizlenmeli.
  
  Ayrıca, suyun içme için güvenli olmasını sağlamak üzere daha ince partikülleri gidermek için tortu filtreleri takılmalıdır. Verimliliği korumak için bu filtreleri üreticinin tavsiyelerine göre düzenli olarak temizleyin veya değiştirilmeli.
   
• Yağmur suyu yönlendiricisi: Yönlendirici, yağmur suyu iniş borusuna bağlanan ve suyu bir yağmur depolama kabına yönlendiren, genellikle plastik veya paslanmaz çelikten yapılmış basit bir düzenektir. Yönlendiriciler normalde su izmaritleri ile birlikte kullanılır ve herhangi bir filtreleme sağlamaz.
   
• Depolama tankı (sarnıç), Depolama tankı veya sarnıcı, hasat edilen yağmur suyunun gelecekte kullanılmak üzere tutulduğu yerdir. Depolar, ihtiyaçlara bağlı olarak çeşitli boyutlarda, malzemelerde ve tasarımlarda gelir. Popüler malzemeler arasında plastik, metal ve beton bulunur. Suyu içme, yemek hazırlama veya banyo için kullanıyorsanız, tankın gıda sınıfı malzemelerden yapıldığından ve yosun oluşumunu önlemek için serin ve karanlık bir yerde muhafaza edildiğinden emin olun İpucu: Evinizin su ihtiyacına ve yerel yağış düzenine göre bir tank boyutu seçin. Örneğin, bölge seyrek yağmur alıyorsa, daha büyük bir tank yağmur yağdığında daha fazla su depolamasını sağlayacaktır.
  
  Ayrıca hacim sensörlerine bağlı bir şebeke suyu giriş borusu da olabilir, böylece seviye belirli bir noktanın altına düştüğünde tank şebekeden doldurulabilir ve aşırı yağışlı havalarda taşmaları önlemek için depodan fazla su serbest bırakılır.
   
• Düzenli depo tankı bakımı: Depolama tankınız yağmur suyu toplama sisteminizin kalbidir. İçindeki suyu temiz ve güvenli tutmak için:
  
  Depoda sızıntı olup olmadığını kontrol edilmeli:
  • Herhangi bir sızıntı, kirletici maddelerin girmesine veya suyun durgunlaşmasına neden olarak bakteri üremesine yol açabilir.
  • Depo periyodik olarak temizlenmeli, yılda en az bir kez depo tamamen boşaltılmalı ve içi temizlenmeli. Zamanla tankın dibinde tortu birikebilir ve bu da kontrol edilmediği takdirde kirlenmeye yol açabilir.
  • Tank kapağı izlenmeli, böceklerin, kemirgenlerin veya yaprakların suya düşmesini önlemek için tankın sıkı oturan, sızdırmaz bir kapağı olduğundan emin olunmalı.
     
• Depolama tanklarında uygun havalandırma yapılmalı: Yağmur suyu depolama tankları, su kalitesini etkileyebilecek ve kötü kokular üretebilecek hidrojen sülfür gibi gazların oluşmasını önlemek için uygun havalandırmaya ihtiyaç duyar. Havalandırma ayrıca su basıncının korunmasına yardımcı olur ve hızlı su toplama sırasında tankın çökmesini önler. Böcekleri ve küçük hayvanları dışarıda tutmak için tüm havalandırma deliklerinin perdeli olduğundan emin olunmalı.
   
• Pompa ve borular: Suyunuz toplanıp depolandıktan sonra, onu ev, tarım alanı, park-bahçe, araç yıkama ve benzeri gibi ihtiyaç duyulan yere taşımak için bir yola ihtiyacınız olacaktır. Bir pompa ve boru sistemi, suyun depolama tankından çeşitli yerlere taşınmasına yardımcı olur. Şebekeden bağımsız sistemler için güneş enerjisiyle çalışan bir pompa, harici elektriğe ihtiyaç duymadığından mükemmel bir seçenektir İpucu: Soğuk iklimlerde donmayı önlemek ve su kalitesini korumak için boruların yalıtıldığından emin olun.

2.  Doğru filtreleme yöntemi nasıl seçilir

Yağmur suyu toplama sisteminin temel bileşenlerini kurduktan sonra, filtreleme bir sonraki önemli adım haline gelir. Suyu nasıl kullanmayı planladığınıza bağlı olarak, temiz ve güvenli olmasını sağlamak için farklı filtreleme seviyelerine ihtiyaç olacaktır. Kaba filtre işlemi sonrası küçük boyuttaki kirleticileri gidermek için filtre gözeneklerinin en az 0,5 mm'ye (500 mikron) kadar filtreleyecek çapta olması tavsiye edilir.

İşte yaygın filtreleme yöntemlerinin ve bunların ne zaman kullanılacağının bir dökümü:

• Ön filtreleme: Ön filtreleme, su depolama tankına girmeden önce gerçekleşir. Bu adım, çatılardan gelen yapraklar, çubuklar ve kir gibi büyük parçacıkları giderir. Hasır ızgaralar, oluk koruyucuları ve ilk sifon yönlendiricileri temel ön filtreler olarak hizmet eder: Sulama veya dış mekan temizliği gibi içme dışı amaçlar için genel su toplama.
   
• Tortu filtreleri: Su depolama tankına girdikten sonra, tankın dibine çöken daha küçük partikülleri gidermek için tortu filtreleri kullanılabilir. Bu filtreler basit sünger filtrelerden en küçük parçacıkları bile temizleyen çok aşamalı tortu filtrelerine kadar çeşitlilik gösterir: Çamaşır yıkamak, tuvalet sifonunu çekmek veya duş almak gibi ev işlerinde kullanılan sular için kullanılır.
   
• Aktif karbon filtreler: Yağmur suyunu içmek veya yemek pişirmek için kullanmayı planlıyorsa, aktif karbon filtre şarttır. Bu filtreler sudaki zararlı kimyasalları, böcek ilaçlarını ve kokuları giderir. Aktif karbon oldukça gözeneklidir, yani çok çeşitli safsızlıkları hapsedebilir ve suyunuzu tüketmek için güvenli hale getirir: İçme suyu, yemek pişirme ve banyo için kullanılabilir.
   
• UV arıtma: Ultraviyole (UV) arıtma, sudaki bakteri, virüs ve diğer patojenleri öldürmek için UV ışığı kullanır. UV arıtıcılar fiziksel kalıntıları temizlemez, ancak suyunuzun zararlı mikroorganizmalardan arınmış olmasını sağlamada oldukça etkilidir. UV arıtma genellikle maksimum etkinlik için diğer filtreleme yöntemleriyle birleştirilir: İçmek için tamamen güvenli olması gereken içme suyu, özellikle de su bir süredir depoda bekliyorsa UV kullanılır.
   
• Ters ozmoz: Ters ozmoz (RO) sistemleri, yağmur suyunuzun içmek için güvenli olmasını sağlamak için başka bir seçenektir. RO sistemleri, çözünmüş katı maddeleri, bakterileri ve kimyasalları sudan uzaklaştırmak için yarı geçirgen bir membran kullanır. Oldukça etkili olmakla birlikte, RO sistemleri daha pahalı olabilir ve işlem sırasında önemli miktarda su israf edebilir: Bilinen kirleticilerin bulunduğu bölgelerde içme suyu için yüksek düzeyde arıtmadır.
   
• Seramik filtreler: Seramik filtreler, yağmur suyunu içmek üzere filtrelemek için basit ve uygun maliyetli bir seçenektir. Bu filtreler bakteri, tortu ve diğer kirleticileri yakalamak için küçük gözenekler kullanır. Bununla birlikte, tüm virüsleri veya kimyasalları temizlemeyebilirler, bu nedenle genellikle aktif karbon veya UV arıtma gibi ek bir filtreleme yöntemiyle eşleştirilirler: Küçük ölçekli içme suyu ihtiyaçları için bütçe dostu filtreleme.

3. Doğru filtreleme yöntemini seçme

Doğru filtreleme yöntemini seçmek, suyu nasıl kullanmayı planladığınıza ve bütçenize bağlıdır.

Karar vermenize yardımcı olacak bazı temel sorular şunlardır:

• Suyu ne için kullanacaksınız? Su sadece bitkileri sulamak içinse, sadece ön filtrelere ve tortu filtrelerine ihtiyacınız olabilir. İçme suyu içinse aktif karbon, UV veya ters osmoz sistemlerine ihtiyacınız olacaktır.
   
• Bütçeniz ne kadar? Ağ ızgaralar ve tortu filtreleri gibi temel filtreleme sistemleri ekonomiktir, ancak UV veya ters ozmoz gibi gelişmiş sistemler daha pahalı olabilir.
   
• Yerel su kalitesi sorunları nelerdir? Bölgenizde yağmur suyunda kimyasallar veya bakteriler gibi belirli kirleticiler varsa, daha gelişmiş bir filtreleme sistemine ihtiyacınız olabilir.
   
• Ne kadar bakım yapabilirsiniz? Seramik filtreler gibi bazı filtrelerin düzenli olarak temizlenmesi ve değiştirilmesi gerekir. Ne kadar bakım yapmak istediğinizi düşünün.

4.  Su kalitesinin test edilmesi

Özellikle yağmur suyu sadece ve sadece içme suyu amaçlı kullanılacaksa, su kalitesinin düzenli olarak test edilmesi çok önemlidir.

(Sulama, kullanma, yıkama ve benzeri amaçlar için bu analizlere gerek yoktur).

Yağmur suyu mikroorganizmalar, ağır metaller veya çatı kaplama malzemelerinden ya da atmosferden alınan kimyasallar içerebilir.

Testler aşağıdakiler için kontrolleri içermelidir:

• pH seviyeleri: İdeal içme suyu 6,5 ile 8,5 arasında bir pH seviyesine sahiptir. Bu aralığın korunması suyunuzun güvenli olmasını sağlamaya yardımcı olur.
• Bakteriler ve patojenler: Suyunuzu E. coli gibi bakteriler ve sağlık riski oluşturabilecek diğer patojenler açısından test ettirin. Tespit edilirse, suyu dezenfekte etmek için gerekli adımları atın (aşağıda ele alınmıştır).
• Ağır metaller: Özellikle endüstriyel bir bölgede yaşıyorsanız, suda kurşun veya çinko gibi zararlı maddelerin bulunmadığından emin olun.

İlk değerlendirmeler için su test kitlerini kullanabilirsiniz, ancak kapsamlı testler için numuneleri profesyonel bir laboratuvara göndermeniz önerilir.

5.  Dezenfeksiyon yöntemi 

Yine yağmur suyu içme suyu amaçlı kullanılacaksa dezenfeksiyon hayati önem taşır.

Birkaç etkili yöntem uygulanabilir, örneğin:

• UV (Ultraviyole) arıtma: Maliyet açısından o kadar etkili olmasa da, ultraviyole (UV) dezenfeksiyonu da yağmur suyunun mikrobiyolojik kalitesini iyileştirmek için klorlamaya potansiyel bir alternatif olarak önerilmektedir. UV dezenfeksiyonu patojenlerin DNA/RNA kompozisyonunu değiştirir ve Cryptosporidium ve Giardia gibi protozoaları etkili bir şekilde yok eder. UV dezenfeksiyonunun klorlamaya göre avantajı, herhangi bir dezenfeksiyon yan ürünü üretmemesidir. Ancak, klor işleminin aksine, UV dezenfeksiyonu herhangi bir kalıntı etki üretmez. Bu nedenle, bir depolama cihazında tutulursa, arıtılmış yağmur suyunun yeniden kirlenmesi UV işleminden kısa bir süre sonra meydana gelebilir.
   
• Klorlama: Az miktarda klor eklemek suyun dezenfekte edilmesine yardımcı olabilir, ancak klor tat ve kokuyu etkileyebileceğinden yağmur suyu toplama sistemlerinde daha az yaygındır. Bu yöntemi tercih ederseniz uygun dozajı kullandığınızdan emin olun.
   
• Kaynatma: Az miktarda içme suyunu kaynatmak, patojenleri öldürmenin en basit yöntemlerinden biridir.
   
• Karbon filtrasyonu: Aktif karbon filtrelerinin kullanımı, organik kirleticileri, kimyasalları ve bazı bakterileri gidererek hem suyun güvenliğini hem de tadını iyileştirebilir.

6. Düzenli denetimler ve onarımlar 

Tüm doğru adımlar izlense bile, yağmur suyu toplama sisteminizin düzenli olarak denetlenmesi gerekir.

Sistemi herhangi bir şey için incelenmeli:

• Borularda ve filtrelerde tıkanıklıklar: Tüm boruların ve filtrelerin temiz ve çalışır durumda olduğundan emin olunmalı.
• Çatlaklar veya hasar: Çatı ve oluklardan tank ve borulara kadar sistemin herhangi bir yerinde hasar olup olmadığını kontrol edilmeli. Kirlenmeyi veya su kaybını önlemek için sorunlar derhal giderilmeli.
• Taşma ve drenaj sistemleri: Fazla suyu depolama alanından uzağa yönlendirmek ve su baskınlarını önlemek için taşma sistemlerinin doğru çalıştığından emin olunmalı.
• Oluklar mevsimsel olarak yıkanmalı: Korumalar olsa bile, küçük kalıntılar yine de içeri girebilir. Oluklar yağmur mevsimi gelmeden önce hortumla yıkamak, ince parçacıkların zamanla birikmemesini sağlamaya yardımcı olur.

7. Çatı bakımı 

Çatılar yağmur suyu için birincil toplama yüzeyleridir. Bu nedenle, temiz ve güvenli bir çatının korunması çok önemlidir. Çatı kaplama malzemelerinin toksik olmadığından ve yağmur suyu toplamaya uygun olduğundan emin olunmalı. Çinko veya bakır gibi malzemeler suya sızabilir, bu nedenle suyu içmeyi planlıyorsanız bunları kullanmaktan kaçınılmalı. Kir, döküntü, toz, yaprak, dal ve kuş pisliği gibi potansiyel kirleticileri gidermek için çatılar düzenli olarak temizlenmeli.

Sistemin bakımının düzenli olarak yaptığınızdan, filtreleri temizlediğinden ve zaman içinde kalitesini sağlamak için suyu test edildiğinden emin olunmalı.

8.  Sonuç

Tank Boyutu, depolama tankının boyutu, su ihtiyaçlarına ve yerel yağış düzenlerine göre belirlenir.

Yağmur suyu hasadı, içme suyu şebeke sisteminden bağımsız yaşamı desteklemek için mükemmel bir yoldur ve diğer kaynaklar sınırlı olduğunda güvenilir bir su kaynağı sağlar.

Bir yağmur suyu toplama sisteminin temel bileşenlerini anlayarak ve ihtiyaçlarınıza göre doğru filtreleme yöntemini seçerek, şebekeden bağımsız tarım alanları, park-bahçeler, çiftlikler, otoparklar, sanayiler ve küçük işletmeler ve benzerleri için kullanma ve sulama olarak kullanabilirsiniz.

Hatta gerekli önlemleri alarak evlerde içme ve kullanma suyu olarak temiz ve güvenli olarak kullanabilirsiniz.

Yağmur suyu hasat edilerek, su faturaları düşürülür, yeraltı suyunun korunması sağlanır, sel felaketi azaltılır, sulama, yıkama ve kullanma suyu olarak kullanılması sağlanır, erozyonun önlenmesine katkı verilir, kanalizasyon suyuna karışması önlenir. 
 

Şekil 4. Tipik bir yağmur suyu toplama sisteminin bileşenleri

Şekil 5. Yağmur suyu hendekleri ile ormanlarda yağmur suyu hasadı

Şekil 6. Bozulmuş arazilerde yağmur suyu hasadı

Dünyada yağmur suyu hasadı sistemi (YSHS) kullanımını teşvik etmeye yönelik mevzuat ve teşvikler:

• Japonya: Yağmur suyu hasadı sistemi kurulumu için tesislere devlet tarafından destek ve düşük faizli kredi sağlanmaktadır. 
• Avustralya: Hükümet, YSHS kuran evlere 500 dolara kadar geri ödeme imkânı sunuyor.
• Tayvan: Ulusal binalar için evsel su kullanımında yeni su tasarrufu alternatifi olarak YSHS için yeni bir kılavuz yayınlandı.
• Uganda: Hükümet kırsal alanlardaki YSHS inşaat malzemelerine sübvansiyon sağlıyor.
• Ürdün: Hükümet; YSHS'yi su talebi yönetim politikasına dahil etti.
• İspanya: Hükümet; belirli bir bahçe alanına sahip yeni binalarda YSHS kurulmasını zorunlu hale getirdi.
• Brezilya: Hükümet; yarı kurak bölgelere bir milyon sarnıç yerleştirmeyi amaçlayan bir programı teşvik etti.
• Belçika: Hükümet; çatı alanı 100 m2'den büyük olan yeni binalarda YSHS kurulmasını zorunlu kıldı.
• ABD (Teksas) Eyaleti Yönetimi; yağmur suyu kullanımını teşvik etmek için indirimler ve vergi muafiyetleri sağlıyor.
• Almanya: YSHS'ye sahip tesisler yağmur suyu vergisinden muaftır. Alman hükümeti, ev sahipleri ve işletmeler için yağmur suyu toplama sistemlerinin kurulum başlangıç maliyetini önemli ölçüde azaltan vergi indirimleri ve sübvansiyonlar getirdi.

Yağmur suyu hasadı, toprak erozyonunun, toprak verimliliğinin ve nem kaybının giderilmesine yardımcı olur.

Sızdırma çukurlarında, hendeklerde ve taş ve toprak setlerde yağmur suyu doğal olarak hasat edilir. 

Setler ve hendekler, yüzde 25’den düşük eğimdeki yamaçtan aşağı akan yağmur suyunu tutmak ve bu suyu belirli bir alana sızmasını sağlamak için tasarlanmış, arazi eğimine dik olarak döşenen basit bir yağmur suyu hasadı toprak tekniğidir.

Hendeklere veya setlere tarımsal atıkları, ağaç dalları gibi biyo-bozulur atıklar koyarak toprağın daha fazla organik karbon tutması sağlanır. 

Son söz dereleri ve çevresini betonlaştırmayınız. 

^Kaynaklar:

^{1.  https://www.linkedin.com/pulse/rainwater-harvesting-what-key-components-off-grid-living-offgridn-wgdbc/?trackingId=SE5gdg5BT56yüzde 2BEEdAhi5zwwyüzde 3Dyüzde 3D#:~:text=Sonuyüzde C3yüzde A7yüzde 20Yayüzde C4yüzde 9Fmuryüzde 20suyu,ettiyüzde C4yüzde 9Finizdenyüzde 20eminyüzde 20olun.
2.  https://www.linkedin.com/pulse/best-practices-maintaining-rainwater-harvesting-system-ensure-i6xfc/
3.  https://www.energy.gov/femp/rainwater-harvesting-systems-technology-review
4.  https://www.mdpi.com/2073-4441/15/8/1518
5.  https://www.mdpi.com/2073-4441/10/4/506}

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.