ABD, 3 kritik nükleer tesisi hedef alan "Midnight Hammer" operasyonuyla İran'ın nükleer kapasitesine karşı bugüne kadarki en kapsamlı ve sessiz saldırısını gerçekleştirdi.

Pentagon'un verdiği ayrıntılar, modern savaş tarihine geçecek bir senaryoyu ortaya koyuyor.

ABD, Başkan Donald Trump'ın doğrudan emriyle 22 Haziran 2025 sabahı İran'daki Fordow, Natanz ve İsfahan'da bulunan üç nükleer tesisi hedef alan geniş kapsamlı bir hava saldırısı gerçekleştirdi. 

Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Genelkurmay Başkanı General Dan Caine'in verdiği ayrıntılar, operasyonun sadece askeri değil, aynı zamanda siyasi ve psikolojik bir mesaj taşıdığını ortaya koydu.

Operasyon, aylarca süren konumlandırma ve hazırlıkla önceden planlanmış stratejik bir operasyondu.

Planın zamanlaması veya niteliği hakkında çok az sayıda kişinin bilgi sahibi olduğu yüksek derecede gizli bir görev olarak yürütüldü.

Savunma Bakanlığı ve Merkezi Komutanlık (CENTCOM) genelinde ortak bir çaba olarak gerçekleştirildi.

Başkan Trump'ın barış sürecine olan bağlılığına ve İran'a müzakere edilmiş bir çözüm için her türlü fırsatı vermesine rağmen, İran'ın oyalama taktikleri nedeniyle doğrudan askeri müdahale kararı alındı.

Başkanın emri, İran'ın nükleer programını yok etmek veya ciddi şekilde bozmak üzere odaklanmış, güçlü ve netti.

Genelkurmay başkanına göre, operasyon İran askerlerini veya halkını hedef almadı.

Operasyonun yürütülmesi: 

Genelkurmay Başkanı General Dan Caine'in verdiği bilgilere göre; operasyon, "Gece Yarısı Çekici" (Operation Midnight Hammer) olarak adlandırıldı.

Bundan sonrasına Caine'nin cümleleriyle devam edelim.

Operasyon, karmaşık ve yüksek riskli bir görev olup, müşterek kuvvetler tarafından olağanüstü beceri ve disiplinle gerçekleştirildi.

Çoklu alanlarda ve harekât sahalarında planlandı ve icra edildi, bu da ABD'nin küresel olarak güç yansıtma yeteneğini, hız ve hassasiyetle göstermekteydi.

Taktik baskını sağlamak amacıyla cuma gece yarısından cumartesi sabahına kadar, Amerika Birleşik Devletleri'nden büyük bir B2 bombardıman uçağı paketi havalandı.

Bu paketin bir kısmı, son derece az sayıda planlayıcının bildiği bir aldatma çabası olarak batıya ve Pasifik'e doğru ilerledi.

7 adet B2 Spirit bombardıman uçağından oluşan ana saldırı paketi ise minimum iletişimle doğuya doğru sessizce yol aldı.

Hedef bölgesine yapılan 18 saatlik uçuş boyunca uçaklar birden fazla havada yakıt ikmali gerçekleştirdi.

Karaya ulaştığında, B2'ler eşlik ve destek uçaklarıyla bağlantı kurdu; bu, dar bir hava sahasında çoklu platformlar arasında tam senkronizasyon gerektiren karmaşık ve zamanlaması hassas bir manevraydı.

Doğu Standart Saatiyle yaklaşık 17:00'de, saldırı paketi İran'a girmeden hemen önce, CENTCOM sorumluluk alanındaki bir ABD denizaltısı, İsfahan'daki kilit yüzey altyapı hedeflerine yirmiden fazla Tomahawk kara saldırı seyir füzesi fırlattı.

İran hava sahasına girerken, ABD, dördüncü ve beşinci nesil uçakları taarruz paketinin önünde yüksek irtifa ve yüksek hızda uçarak, İran hava savunma ve karadan havaya füze tehditlerine karşı çeşitli yanıltıcı taktikler kullandı.

Saldırı paketi, ABD Stratejik Komutanlığı, Ulaştırma Komutanlığı, Siber Komutanlık, Uzay Komutanlığı, Uzay Kuvvetleri ve Avrupa Komutanlığı tarafından desteklendi.

Fordo ve Natanz'a yaklaşırken, ABD koruma paketi, saldırı paketinin güvenli geçişini sağlamak için yüksek hızlı bastırma silahları ve potansiyel İran karadan havaya tehditlerine karşı önleyici baskı atışları kullandı.

Doğu Standart Saatiyle yaklaşık 18:40'ta (İran saatiyle 02.10), lider B2, Fordo'daki birkaç hedef noktasının ilkine iki adet GBU57 Büyük Mühimmat Delici (MOP) silahı bıraktı.

Kalan bombardıman uçakları da hedeflerini vurdu ve iki nükleer hedef bölgesine toplam 14 MOP atıldı.

3 İran nükleer altyapı hedefi de Doğu Standart Saatiyle 18.40 ile 19.05 arasında vuruldu; Tomahawk füzeleri, operasyon boyunca sürpriz unsurunu korumak için İsfahan'ı en son vuranlardı.

Bombalar bırakıldıktan sonra, "Gece Yarısı Çekici" saldırı paketi İran hava sahasından çıktı ve geri dönüş yolculuğuna başladı.

Görev boyunca baskın unsuru korundu; İran savaş uçakları havalanmadı ve karadan havaya füze sistemleri ABD kuvvetlerini tespit edemedi.

Irak, Suriye ve Körfez bölgesindeki ABD kuvvetlerinin riskini en aza indirmek için operasyondan önce kuvvet koruma önlemleri artırıldı, ancak operasyonla ilgili özel bir uyarı verilmedi.

Kongre liderleri, uçaklar güvenli bir şekilde harekât bölgesinden çıktıktan sonra bilgilendirildi.

Sergilenen askeri yetenekler:

• Hava kuvvetleri yetenekleri: Operasyona 125'ten fazla ABD uçağı katıldı; bunlar arasında B2 hayalet bombardıman uçakları, dördüncü ve beşinci nesil savaş uçaklarının birden fazla filosu, düzinelerce havada yakıt ikmal tankeri, istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) uçakları yer almaktaydı. B2 Spirit bombardıman uçakları, 2001'den bu yana en uzun operasyonel görevlerinden birini gerçekleştirdi ve ABD tarihinde en büyük B2 operasyonel saldırısıydı. Bombardıman uçakları, ABD'nin ortasından (Missouri) İran'a kadar tamamen tespit edilmeden uçmayı başardı.
   
• Deniz kuvvetleri yetenekleri: Bir güdümlü füze denizaltısı operasyona katıldı ve hedeflere yirmiden fazla Tomahawk seyir füzesi fırlattı.
   
• Silah sistemleri: Toplamda yaklaşık 75 adet hassas güdümlü silah kullanıldı. GBU57 Büyük Mühimmat Delici (MOP) silahı, bu operasyonda ilk kez operasyonel olarak kullanıldı; toplam 14 adet 30 bin librelik MOP atıldı.
   
• Ortak ve müttefik entegrasyonu: Görev, ABD kuvvetlerinin ve müttefiklerin (özellikle İsrail'in) yüksek düzeyde entegrasyonunu gösterdi. Operasyon ABD tarafından yürütüldü ve yönetildi, ancak İsrail'in ön hazırlık çalışmalarından yararlanıldı. Siber Komutanlık, Uzay Komutanlığı ve Uzay Kuvvetleri gibi çeşitli komutanlıklar da destek sağladı.
   
• Küresel güç yansıtma ve hassasiyet: Operasyon, ABD ordusunun eşsiz erişimini, koordinasyonunu ve yeteneğini sergiledi. ABD'nin küresel olarak hızlı ve hassas bir şekilde güç yansıtma yeteneğini yansıtıyordu. İlk hasar değerlendirmeleri, tüm hedeflenen tesislerin "son derece ciddi hasar ve yıkım"a uğradığını gösterdi. Bu operasyon, "Amerikan caydırıcılığının geri döndüğünü" ve "Başkan konuştuğunda dünyanın dinlemesi gerektiğini" gösterdi.
   
• Harekât güvenliği ve baskın: Misyon, yüksek harekât güvenliği ve yanıltma taktikleri sayesinde tamamen baskın şeklinde gerçekleştirildi. B2'ler tespit edilmeden İran'a girip çıktı. İran'ın savaş uçakları havalanmadı ve karadan havaya füze sistemleri ABD kuvvetlerini göremedi.

*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.